CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın, annesi Zekiye Çomaklı’nın kelamları daha sonrası vazifesinden ayrıldığını anımsattı. Toplumsal medyaya düşen imgede Zekiye Çomaklı’nın “Bizim İzmir’deki dinsiz, imansız. Anladık gavursunuz tamam lakin gavur olunur da bu kadar mı namussuz gavur olunur? Bu kadar mı haysiyetsiz gavur olunur, azıcık efendi gavur olun” söylemiş olduğini belirten Kılıç yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“CHP İzmir milletvekilleri olarak hata duyurusunda bulunmuştuk. Mahkemenin Zekiye Çomaklı hakkında beraat sonucu verdiğini öğrendik. Bu kararla İzmirlilerin yüreğinde derin bir yara açıldı. Bir defa daha görüyoruz ki yargı bağımsızlığını oluşturan temel prensiplerden büsbütün uzaklaşılmış, şahsa ve duruma nazaran işleyen bir adalet sistemi ortaya çıkmıştır. Tabi, bu noktaya çabucak bugün gelinmedi. 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kuvvetler ayrılığı modeli büsbütün terk edilmiştir. Tek bir kişinin karar sürdüğü bu ucube sistem, üstünlerin hukukunun yaratılmasının önünü açmış, kendi üzere düşünmeyen herkesi sindirmek için yargı sopası ile döven bir sistem halini almıştır. Durum bu biçimde olunca da iktidar yanlısı bir meczup çıkıp demokrasi, barış ve kardeşliğin kenti İzmir’e ve İzmirlilere karşı açık bir biçimde hakaretler edip, küfürler savurabiliyor.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAĞIZ”
‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama suçunu’ rahatça işleyebiliyor. Ya da yandaş televizyon programlarında muhalif bölüme tehditler savurup ‘15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Bizim aile şu biçimde bir 50 kişiyi gdolayır’ üzere ipe sapa gelmez açıklamalar yapan bir kişi hiç bir ceza almadan hayatına devam edebiliyor. Zira onlar da biliyor ki yargı tarafsızlığı büsbütün ortadan kaldırılmış, talimatla hareket eden yargı tarafınca beraat ettirilecek. Lakin biz Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı olarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçtiğimizde evvela yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacağız. Yüksek yargı konseyleri ile yüksek yargı organlarının bağımsızlıklarını ve demokratik meşruiyetlerini güçlendireceğiz. Bu heyetlere ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek önlemleri alacağız. Zira, yargı bağımsızlığını sağlamadan iktisat başta olmak üzere hiç bir alanda ilerleme kaydedemeyiz.”
“CHP İzmir milletvekilleri olarak hata duyurusunda bulunmuştuk. Mahkemenin Zekiye Çomaklı hakkında beraat sonucu verdiğini öğrendik. Bu kararla İzmirlilerin yüreğinde derin bir yara açıldı. Bir defa daha görüyoruz ki yargı bağımsızlığını oluşturan temel prensiplerden büsbütün uzaklaşılmış, şahsa ve duruma nazaran işleyen bir adalet sistemi ortaya çıkmıştır. Tabi, bu noktaya çabucak bugün gelinmedi. 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kuvvetler ayrılığı modeli büsbütün terk edilmiştir. Tek bir kişinin karar sürdüğü bu ucube sistem, üstünlerin hukukunun yaratılmasının önünü açmış, kendi üzere düşünmeyen herkesi sindirmek için yargı sopası ile döven bir sistem halini almıştır. Durum bu biçimde olunca da iktidar yanlısı bir meczup çıkıp demokrasi, barış ve kardeşliğin kenti İzmir’e ve İzmirlilere karşı açık bir biçimde hakaretler edip, küfürler savurabiliyor.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAĞIZ”
‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama suçunu’ rahatça işleyebiliyor. Ya da yandaş televizyon programlarında muhalif bölüme tehditler savurup ‘15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Bizim aile şu biçimde bir 50 kişiyi gdolayır’ üzere ipe sapa gelmez açıklamalar yapan bir kişi hiç bir ceza almadan hayatına devam edebiliyor. Zira onlar da biliyor ki yargı tarafsızlığı büsbütün ortadan kaldırılmış, talimatla hareket eden yargı tarafınca beraat ettirilecek. Lakin biz Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı olarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçtiğimizde evvela yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacağız. Yüksek yargı konseyleri ile yüksek yargı organlarının bağımsızlıklarını ve demokratik meşruiyetlerini güçlendireceğiz. Bu heyetlere ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek önlemleri alacağız. Zira, yargı bağımsızlığını sağlamadan iktisat başta olmak üzere hiç bir alanda ilerleme kaydedemeyiz.”