2008’deki bir kitabında yer alan sözleri çarpıtılarak toplumsal medyada gaye gösterilen Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Azimli KARAR’a konuştu. Üç gündür toplumsal medyadaki birtakım isimler tarafınca vefatla tehdit edildiğini belirten Azimli, atakla ilgili şu görüşlerini paylaştı: “2014’te Dicle Üniversitesi’ndeki FETÖ yapılanmasını ifşa ettim. Sonraki gün Vakit gazetesi ‘Peygambere hakaret eden profesörü cemaate karşı kullandılar’ diye beni haber yaptı. Artık 8 sene daha sonra, Zaman’ın paragraflarıyla bana saldırıyorlar. FETÖ kampanyası bir daha hortladı.”
Yüklü olarak kimi cemaat sempatizanlarının toplumsal medyada kendisine atakta bulunduğunu kaydeden Azimli, “Cemaatlerin yanlışlarını, dini sömürmelerini vakit zaman toplumsal medyada insanlara aktarıyorum. Bu yüzden bu hücuma maruz kaldığımı düşünüyorum” formunda konuştu. Taarruzların planlı ve organize olduğunu vurgulayan Azimli “Çok agresif ve saldırganlar. Kafanı koparacağız, kelleni keseceğiz, sokakta yakalarsak şunları yapacağız cinsinde tabirler kullanıyorlar. hayatımdan telaş ediyorum” diye konuştu.
‘YÖNETİCİLER TEDBİR ALMALI’: Toplumsal medyada vefat tehditlerine maruz kalan Azimli’ye biroldukca akademisyen dayanak verdi. Siyaset bilimci Prof. Atilla Yayla Azimli’ye yapılan linci “Bir tabir özgürlüğü sorunu daha. Söylenenlere katılmıyorsanız katılmadığınızı, yanlış buluyorsanız neden yanlış bulduğunuzu söz edersiniz. Tehditlere varan haller yanlış ve haksız” tabirleriyle eleştirirken, Prof. İbrahim Maraş şunları kaydetti: “Bu bilgisiz ve ahlaksız güruhlar her an kan içmeye ve kaos ortamı oluşturmaya hazır bekliyorlar. Her önlerine geleni mürted, kafir, dinsiz üzere yaftalarla suçluyorlar. Yöneticiler şayet buna dair tedbirler almazsa yakında her şey için geç olabilir.”
Prof. Dr. Mehmet Demirel de yaşananlara şu sözlerle reaksiyon gösterdi: “Bazı örgütlü dini yapılanmaların kendi İslam yorumlarından fazlaca az da olsa farklılaşan ilahiyatçılara yönelik tehditleri devam ediyor. Almanya’ya gitmek zorunda kalan Mustafa Öztürk’ten daha sonra, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Mehmet Azimli yeni gaye pozisyonunda.” Prof. Azimli, ‘Siyeri Farklı Okumak’ isimli kitabının 2008 baskısında Hz. Peygamber’in büyüklüğünün soy üstünlüğü tezine gerek bırakmayacak derecede açık olduğunu söz sadedinde kullandığı, lakin yanlış anlaşılmaya yol açabileceği itirazları üzerine 2011’den daha sonraki baskılarından kaldırılan cümleler niçiniyle gaye gösterilmişti.
Yüklü olarak kimi cemaat sempatizanlarının toplumsal medyada kendisine atakta bulunduğunu kaydeden Azimli, “Cemaatlerin yanlışlarını, dini sömürmelerini vakit zaman toplumsal medyada insanlara aktarıyorum. Bu yüzden bu hücuma maruz kaldığımı düşünüyorum” formunda konuştu. Taarruzların planlı ve organize olduğunu vurgulayan Azimli “Çok agresif ve saldırganlar. Kafanı koparacağız, kelleni keseceğiz, sokakta yakalarsak şunları yapacağız cinsinde tabirler kullanıyorlar. hayatımdan telaş ediyorum” diye konuştu.
‘YÖNETİCİLER TEDBİR ALMALI’: Toplumsal medyada vefat tehditlerine maruz kalan Azimli’ye biroldukca akademisyen dayanak verdi. Siyaset bilimci Prof. Atilla Yayla Azimli’ye yapılan linci “Bir tabir özgürlüğü sorunu daha. Söylenenlere katılmıyorsanız katılmadığınızı, yanlış buluyorsanız neden yanlış bulduğunuzu söz edersiniz. Tehditlere varan haller yanlış ve haksız” tabirleriyle eleştirirken, Prof. İbrahim Maraş şunları kaydetti: “Bu bilgisiz ve ahlaksız güruhlar her an kan içmeye ve kaos ortamı oluşturmaya hazır bekliyorlar. Her önlerine geleni mürted, kafir, dinsiz üzere yaftalarla suçluyorlar. Yöneticiler şayet buna dair tedbirler almazsa yakında her şey için geç olabilir.”
Prof. Dr. Mehmet Demirel de yaşananlara şu sözlerle reaksiyon gösterdi: “Bazı örgütlü dini yapılanmaların kendi İslam yorumlarından fazlaca az da olsa farklılaşan ilahiyatçılara yönelik tehditleri devam ediyor. Almanya’ya gitmek zorunda kalan Mustafa Öztürk’ten daha sonra, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Mehmet Azimli yeni gaye pozisyonunda.” Prof. Azimli, ‘Siyeri Farklı Okumak’ isimli kitabının 2008 baskısında Hz. Peygamber’in büyüklüğünün soy üstünlüğü tezine gerek bırakmayacak derecede açık olduğunu söz sadedinde kullandığı, lakin yanlış anlaşılmaya yol açabileceği itirazları üzerine 2011’den daha sonraki baskılarından kaldırılan cümleler niçiniyle gaye gösterilmişti.