Sessiz Bekçi
New member
17 yaşındaki Nanterre de Nahel’de Salı günü ölümün ardından ülke genelinde patlak veren isyan ve yağma olaylarını durdurmak ve düzeni yeniden sağlamak için Fransa genelinde üst üste üçüncü gece 45.000 polis ve jandarma seferber edildi. bir polis vurdu. “İç güvenlik güçlerinin seferberliği sürüyor. Eksilmez” dedi İçişleri Bakanlığı.
Ayaklanmaların Salı günü başlamasından bu yana Fransa genelinde 3.118 tutuklu oldu ve bunlardan 1.311’i Cuma-Cumartesi gecesi tutuklandı, bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en şiddetli olay. İçişleri Bakanı Gérald Darmanin’e göre, 719 tutuklunun bulunduğu Cumartesi gününden Pazar gününe kadar olan gece “daha sessiz” geçti.
Ancak Hükümet, ülkedeki sosyal açıdan değişken durum göz önüne alındığında, önümüzdeki günlerde neler olabileceği konusunda ihtiyatlı olmaya devam ediyor. Birçok Fransız, ayaklanmaların günlerce hatta haftalarca sürebileceğinden korkuyor. 2005’te Paris çevresindeki isyanlar üç hafta sürdü.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün Élysée Sarayı’nda Başbakan Élisabeth Borne ve bakanlarıyla bir araya gelerek durumu görüşmek ve Fransa’nın yurtdışındaki imajı kötüleşirken ülkedeki sükuneti yeniden sağlamaya çalışmak için bir araya geldi. Ancak ülkede hüküm süren kaos karşısında ne Macron ne de hükümet yeni tedbirler açıklamadı.
Macron dün bakanlarından “düzeni yeniden sağlamak ve sükuneti sağlamak için her şeyi yapmaya devam etmelerini” istedi. Devlet başkanı bu Pazartesi Senato ve Ulusal Meclis başkanlarını ve Salı günü ayaklanmalar sırasında şiddet eylemlerine maruz kalan 220’den fazla belediye başkanını kabul edecek. Fransız basınının aktardığına göre Macron, “Hükümet, beş gün boyunca gece gündüz seferber olan polisin, jandarmaların, yargıçların, mahkeme katiplerinin, itfaiyecilerin ve seçilmiş yetkililerin yanında olmaya devam etmelidir.” dedi. Fransız Belediye Başkanları Birliği’ne göre, ayaklanmalarda yaklaşık 150 belediye binası veya belediye binası saldırıya uğradı.
National Reunion başkanı ve aşırı sağcı Marine Le Pen’in sağ kolu Jordan Bardella, “güvensizlik, Fransa’nın içinde ve Fransa’nın yurtdışındaki imajını baltalayan bir zehirdir” dedi. Bardella, Rugby Dünya Kupası’nın başlamasından iki ay ve 2024 Paris Olimpiyatları’ndan bir yıl sonra, isyanların ülkenin uluslararası düzeyde “felaket bir imajını” verdiğini düşünüyor.
Bardella, partisinin 2027’deki seçimleri kazanması halinde “ulusal toprakların her metrekaresinde” Cumhuriyet düzenini yeniden tesis edeceklerine ve göçmen kontrolünün “mutlak bir öncelik” olacağına dair güvence verdi.
Macron dün, ailesinin evi Cumartesi-Pazar gecesi saldırıya uğrayan L’Haÿ-les-Roses belediye başkanı Vincent Jeanbrun ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marsilya Belediye Başkanı Benoît Payan ile de görüştü. Fransa’nın ikinci şehri Marsilya, hükümeti düzeni sağlamak için Cumartesi günü polis ve jandarma takviyesi göndermeye zorlayan şiddet ve yağma sahnesi oldu.
İçişleri Bakanlığı dün, Ulusal Polis’in sosyal ağlarda dolaşan yanlış bir basın açıklamasının iddia ettiği gibi, Fransız hükümetinin gece boyunca belirli mahallelerde internet erişimini geçici olarak kısıtlama kararı aldığını yalanladı. “Bu belge sahtedir. İçişleri Bakanlığı Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bu konuda herhangi bir karar verilmediğini bildirdi.
Nahel’in büyükannesi
Nahel’in büyükannesi Nadia, dün ülke çapında beş gece süren şiddetin ardından sükunet çağrısı yaptı. “Bir şeyleri kıran insanlara dur diyorum. Nahel’i bahane ediyorlar. Vitrinleri, otobüsleri ve okulları yok etmelerini istemiyoruz. Bu gençlerin sakin olmalarını istiyoruz” dedi.
Nahel öldü. Kızımın tek çocuğu vardı. Onu kaybetti. Bitti. Kızımın artık bir canı yok” diyen Nahel’in büyükannesi, torununu vuran polisin yaptıklarından dolayı cezalandırılması için ‘adalete güvenini’ gösterdi.
Nanterre belediye başkanı Patrick Jarry de kasaba sakinlerini Nahel’in ailesinin isteklerine saygı duymaya ve şiddete son vermeye çağırdı. Nahel Cumartesi günü annesiyle birlikte yaşadığı bu kasabanın mezarlığında samimi bir törenle toprağa verildi.
Los Republicos’un (ılımlı sağ) başkanı yardımcısı Éric Ciottti, “şu anda ulusal birlik” çağrısında bulundu. Bir televizyon röportajında ”Cumhuriyet düzenini kurmak için birliğe ihtiyacımız var” diye ekledi.
Ciotti, Cumhuriyet’in sembollerine saldıran ve ona “şiddetleriyle” ve “barbarlıklarıyla” meydan okuyan isyancıların “yok etme iradesini” kınadı. Muhafazakar lider, bu güçlü şiddet dalgasıyla karşı karşıya kalan polis ve jandarmalara desteğini yineledi. Nicolas Sarkozy’nin partisi Los Republicos’un başkanı, “Belediye polisine saldırmak, belediye binalarına saldırmak, Cumhuriyet’in otorite ve kuralı ifade eden sembollerine saldırmaktır” dedi.
Scholz güven iletiyor
Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Fransa’daki huzursuzluktan “endişelendi”, ancak Macron’a güvenini de dile getirdi. Alman kamu televizyon kanalı ARD’ye verdiği demeçte, “Fransa Devlet Başkanı’nın durumu hızla iyileştirmenin bir yolunu bulacağına tamamen inanıyorum.” dedi. Scholz, “Bu tür şiddet eylemlerinin gerçekleşmesi kabul edilemez” dedi.
Emeklilik reformuna karşı çıkan şiddetli protestolar nedeniyle Kral III. Scholz, Macron’un ülkedeki durum nedeniyle Fransa’da kalmayı tercih ettiğini anladığını söyledi. Almanya Başbakanı, “Ben de aynısını yapardım” dedi.
Ayaklanmaların Salı günü başlamasından bu yana Fransa genelinde 3.118 tutuklu oldu ve bunlardan 1.311’i Cuma-Cumartesi gecesi tutuklandı, bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en şiddetli olay. İçişleri Bakanı Gérald Darmanin’e göre, 719 tutuklunun bulunduğu Cumartesi gününden Pazar gününe kadar olan gece “daha sessiz” geçti.
Ancak Hükümet, ülkedeki sosyal açıdan değişken durum göz önüne alındığında, önümüzdeki günlerde neler olabileceği konusunda ihtiyatlı olmaya devam ediyor. Birçok Fransız, ayaklanmaların günlerce hatta haftalarca sürebileceğinden korkuyor. 2005’te Paris çevresindeki isyanlar üç hafta sürdü.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün Élysée Sarayı’nda Başbakan Élisabeth Borne ve bakanlarıyla bir araya gelerek durumu görüşmek ve Fransa’nın yurtdışındaki imajı kötüleşirken ülkedeki sükuneti yeniden sağlamaya çalışmak için bir araya geldi. Ancak ülkede hüküm süren kaos karşısında ne Macron ne de hükümet yeni tedbirler açıklamadı.
Macron dün bakanlarından “düzeni yeniden sağlamak ve sükuneti sağlamak için her şeyi yapmaya devam etmelerini” istedi. Devlet başkanı bu Pazartesi Senato ve Ulusal Meclis başkanlarını ve Salı günü ayaklanmalar sırasında şiddet eylemlerine maruz kalan 220’den fazla belediye başkanını kabul edecek. Fransız basınının aktardığına göre Macron, “Hükümet, beş gün boyunca gece gündüz seferber olan polisin, jandarmaların, yargıçların, mahkeme katiplerinin, itfaiyecilerin ve seçilmiş yetkililerin yanında olmaya devam etmelidir.” dedi. Fransız Belediye Başkanları Birliği’ne göre, ayaklanmalarda yaklaşık 150 belediye binası veya belediye binası saldırıya uğradı.
National Reunion başkanı ve aşırı sağcı Marine Le Pen’in sağ kolu Jordan Bardella, “güvensizlik, Fransa’nın içinde ve Fransa’nın yurtdışındaki imajını baltalayan bir zehirdir” dedi. Bardella, Rugby Dünya Kupası’nın başlamasından iki ay ve 2024 Paris Olimpiyatları’ndan bir yıl sonra, isyanların ülkenin uluslararası düzeyde “felaket bir imajını” verdiğini düşünüyor.
Bardella, partisinin 2027’deki seçimleri kazanması halinde “ulusal toprakların her metrekaresinde” Cumhuriyet düzenini yeniden tesis edeceklerine ve göçmen kontrolünün “mutlak bir öncelik” olacağına dair güvence verdi.
Macron dün, ailesinin evi Cumartesi-Pazar gecesi saldırıya uğrayan L’Haÿ-les-Roses belediye başkanı Vincent Jeanbrun ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marsilya Belediye Başkanı Benoît Payan ile de görüştü. Fransa’nın ikinci şehri Marsilya, hükümeti düzeni sağlamak için Cumartesi günü polis ve jandarma takviyesi göndermeye zorlayan şiddet ve yağma sahnesi oldu.
İçişleri Bakanlığı dün, Ulusal Polis’in sosyal ağlarda dolaşan yanlış bir basın açıklamasının iddia ettiği gibi, Fransız hükümetinin gece boyunca belirli mahallelerde internet erişimini geçici olarak kısıtlama kararı aldığını yalanladı. “Bu belge sahtedir. İçişleri Bakanlığı Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bu konuda herhangi bir karar verilmediğini bildirdi.
Nahel’in büyükannesi
Nahel’in büyükannesi Nadia, dün ülke çapında beş gece süren şiddetin ardından sükunet çağrısı yaptı. “Bir şeyleri kıran insanlara dur diyorum. Nahel’i bahane ediyorlar. Vitrinleri, otobüsleri ve okulları yok etmelerini istemiyoruz. Bu gençlerin sakin olmalarını istiyoruz” dedi.
Nahel öldü. Kızımın tek çocuğu vardı. Onu kaybetti. Bitti. Kızımın artık bir canı yok” diyen Nahel’in büyükannesi, torununu vuran polisin yaptıklarından dolayı cezalandırılması için ‘adalete güvenini’ gösterdi.
Nanterre belediye başkanı Patrick Jarry de kasaba sakinlerini Nahel’in ailesinin isteklerine saygı duymaya ve şiddete son vermeye çağırdı. Nahel Cumartesi günü annesiyle birlikte yaşadığı bu kasabanın mezarlığında samimi bir törenle toprağa verildi.
Los Republicos’un (ılımlı sağ) başkanı yardımcısı Éric Ciottti, “şu anda ulusal birlik” çağrısında bulundu. Bir televizyon röportajında ”Cumhuriyet düzenini kurmak için birliğe ihtiyacımız var” diye ekledi.
Ciotti, Cumhuriyet’in sembollerine saldıran ve ona “şiddetleriyle” ve “barbarlıklarıyla” meydan okuyan isyancıların “yok etme iradesini” kınadı. Muhafazakar lider, bu güçlü şiddet dalgasıyla karşı karşıya kalan polis ve jandarmalara desteğini yineledi. Nicolas Sarkozy’nin partisi Los Republicos’un başkanı, “Belediye polisine saldırmak, belediye binalarına saldırmak, Cumhuriyet’in otorite ve kuralı ifade eden sembollerine saldırmaktır” dedi.
Scholz güven iletiyor
Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Fransa’daki huzursuzluktan “endişelendi”, ancak Macron’a güvenini de dile getirdi. Alman kamu televizyon kanalı ARD’ye verdiği demeçte, “Fransa Devlet Başkanı’nın durumu hızla iyileştirmenin bir yolunu bulacağına tamamen inanıyorum.” dedi. Scholz, “Bu tür şiddet eylemlerinin gerçekleşmesi kabul edilemez” dedi.
Emeklilik reformuna karşı çıkan şiddetli protestolar nedeniyle Kral III. Scholz, Macron’un ülkedeki durum nedeniyle Fransa’da kalmayı tercih ettiğini anladığını söyledi. Almanya Başbakanı, “Ben de aynısını yapardım” dedi.